23 Eylül 2010 Perşembe

Eylül işte; nâm–ı diğer, hüzün...






Eylül...

Her şair için ayrı bir Leyla;

kurşunî gelinlikler giyinip de gelen......

Dilemmaların çıldırtıcı sükunu bir yanda;

ve bir yanda sislerin ve buğuların ardından sökün edip yürümüş sancıların ilhamı...

Katar katar uzaklaşan kuşların kanatlarına yüklenen

son arzular kadar umutsuz ve beklenesi...



-İskender Pala-

6 yorum:

  1. eylül dedin beni benden aldın:)

    YanıtlaSil
  2. Sonbaharın başlangıcı olduğundanmıdır bilinmez..içinde koca bir hüznü barındırıyor..

    ama bir okadarda seviliyor..

    HoşGeldiniz Derin :)

    YanıtlaSil
  3. Eylüle yazılmış bir şarkı varmı ?

    YanıtlaSil
  4. Hüznü severim. İmamı Rabbani hazretlerinin şu ifadesiyle daha bir sever oldum.

    Hüzün dalgası çarptıysa bir insanın yüreğine, ya Mevla'sını özlemiştir ya da Mevla'sı onu. Bela ve gamlar Mevla'nın sevdiklerine gösterdiği kamçıdır, vurdukça kendine çeker.

    Selam ve Muhabbetle..

    YanıtlaSil
  5. Evet varmış komançi :)

    YanıtlaSil
  6. Merhaba Rana..

    umarım her hüzünlü anımız bizleri Rabbimize bir adım daha yaklaştırır..

    "Mü'minin tebessümü yüzünde, hüznü ise kalbindedir.” H.z Ali


    Muhabbetle...

    YanıtlaSil